Edebiyat, sadece hayata ayna tutmak değil, aynı zamanda ona bir yön vermek çabasıdır.
Şairler ve yazarlar, yaşantılarını kendi merceklerinden binbir renkte yansıtırlarken; sezgileri, hayalleri, duyguları ve düşünceleriyle çevrelerinin de öncüsü olurlar. Yani, hem hayata kılavuzluk ederler, hem de yeni yeni yaşama alternatifleri sunarlar.
Şu hâlde, edebiyat, insanı ve hayatı anlamaya ve anlatmaya çalışmak olduğu kadar, insanı ve hayatı biçimlendirmeye, zenginleştirmeye ve güzelleştirmeye de çalışmaktadır.
Bu bakışla edebiyat kutsal bir uğraştır.
Çünkü edebiyat; insandır, çünkü edebiyat; hayattır.
Edebiyat, sadece hayata ayna tutmak değil, aynı zamanda ona bir yön vermek çabasıdır.
Şairler ve yazarlar, yaşantılarını kendi merceklerinden binbir renkte yansıtırlarken; sezgileri, hayalleri, duyguları ve düşünceleriyle çevrelerinin de öncüsü olurlar. Yani, hem hayata kılavuzluk ederler, hem de yeni yeni yaşama alternatifleri sunarlar.
Şu hâlde, edebiyat, insanı ve hayatı anlamaya ve anlatmaya çalışmak olduğu kadar, insanı ve hayatı biçimlendirmeye, zenginleştirmeye ve güzelleştirmeye de çalışmaktadır.
Bu bakışla edebiyat kutsal bir uğraştır.
Çünkü edebiyat; insandır, çünkü edebiyat; hayattır.