Batılılaşma ve Türk Edebiyatı

Stok Kodu:
9789944425841
Boyut:
16,5x24
Sayfa Sayısı:
608
Basım Tarihi:
2013 / Mart
Kapak Türü:
American Cilt,Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
240,00TL
9789944425841
362153
Batılılaşma ve Türk Edebiyatı
Batılılaşma ve Türk Edebiyatı
240.00

   Osmanlı yöneticileri, XVIII. asrın başlarında, askerliğe, bilime ve tek­nolojiye dair yeniliklere yönelirken, farkında olmadan, hayatın her alanında ve sanatta Batılılaşmaya da kapı aralamışlardır.

    Böylece, hem fizik hem estetik bir değişim süreci, aynı zamanda başlamıştır. Bin yıldır içinde yaşanılan kültürden bir başka kültüre geçilmektedir. Ne var ki, sanatın, özellikle edebiyatın akşamdan sabaha değişmesi söz konusu değildir. Bir yaşama üslûbunun ifadesi olarak edebiyat; dünden bugüne, bugünden yarına, duraksız bir yolculuktur.

    Öyleyse, Tanzimat’tan sonra ortaya çıkan edebiyat, eğer “yeni” ise, sürecin, muhakkak, daha öncesinin olması lazımdır. Bu durumda; edebiyatla Batılılaşma arasındaki münasebet, sanıldığından daha sıkıdır ve “yenileşme”, şimdiye kadar söylenegelenden çok daha erken bir dönemde başlamıştır.

   Batılılaşma ve Türk Edebiyatı, bir bakıma, bu düşüncelerin izinin sürülmesinden doğmuştur. Kitapta, Batılılaşmanın ilk somut belirtilerinin görüldüğü XVIII. yüzyıl başlarından yeni bir dünya görüşünün ve edebiyatın ortaya çıktığı XIX. yüzyıl ortalarına kadar geçen yaklaşık 150 yıl; “Uyanış”, “Yenileşme”, “Batılılaşma” adlarını taşıyan üç ana bölüm hâlinde incelenmektedir.

 

Batılılaşma ve Türk Edebiyatı;

2008 yılında; Edebiyat Sanat Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin İnceleme Eseri Ödülü’nü,

2009 yılında; Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA)’nin Üniversite Ders Kitapları Kayda Değer Telif

Eser Ödülü’nü kazanmıştır.

   Osmanlı yöneticileri, XVIII. asrın başlarında, askerliğe, bilime ve tek­nolojiye dair yeniliklere yönelirken, farkında olmadan, hayatın her alanında ve sanatta Batılılaşmaya da kapı aralamışlardır.

    Böylece, hem fizik hem estetik bir değişim süreci, aynı zamanda başlamıştır. Bin yıldır içinde yaşanılan kültürden bir başka kültüre geçilmektedir. Ne var ki, sanatın, özellikle edebiyatın akşamdan sabaha değişmesi söz konusu değildir. Bir yaşama üslûbunun ifadesi olarak edebiyat; dünden bugüne, bugünden yarına, duraksız bir yolculuktur.

    Öyleyse, Tanzimat’tan sonra ortaya çıkan edebiyat, eğer “yeni” ise, sürecin, muhakkak, daha öncesinin olması lazımdır. Bu durumda; edebiyatla Batılılaşma arasındaki münasebet, sanıldığından daha sıkıdır ve “yenileşme”, şimdiye kadar söylenegelenden çok daha erken bir dönemde başlamıştır.

   Batılılaşma ve Türk Edebiyatı, bir bakıma, bu düşüncelerin izinin sürülmesinden doğmuştur. Kitapta, Batılılaşmanın ilk somut belirtilerinin görüldüğü XVIII. yüzyıl başlarından yeni bir dünya görüşünün ve edebiyatın ortaya çıktığı XIX. yüzyıl ortalarına kadar geçen yaklaşık 150 yıl; “Uyanış”, “Yenileşme”, “Batılılaşma” adlarını taşıyan üç ana bölüm hâlinde incelenmektedir.

 

Batılılaşma ve Türk Edebiyatı;

2008 yılında; Edebiyat Sanat Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin İnceleme Eseri Ödülü’nü,

2009 yılında; Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA)’nin Üniversite Ders Kitapları Kayda Değer Telif

Eser Ödülü’nü kazanmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat