Bir tarikat iken zamanla şeyhlikten şahlığa, Sünnîlikten Şiîliğe dönüştüler. Yaklaşık iki yüz elli yıllık bir siyasi varlığa sahip oldular. On İki İmam Şiîliğini kendilerine rehber edindiler. Bütün İran’ı kendileri gibi dönüştürdüler. Etraflarındaki Sünnî devletler Osmanlılar, Babürlüler, Şeybanîler ve Şirvanşahlara karşı büyük savaşlar yaptılar. Yendiler yenildiler, ama asla pes etmediler. İşte bu kitapta Safevîlerin 1501-1569 yılları arasındaki siyasi, dinî, sosyal ve kültürel olaylar anlatılmaktadır.
Eserin müellifi Abdi Beğ Şirazî kitapta anlatılan olayların ya bizzat görgü tanığı olmuş yahut birinci ağızdan dinleme fırsatı yakalamıştır. Bu durum eserin kıymetini daha da artırmaktadır. Kitapta Anadolu’dan İran’a gitmiş, Safevî Devleti’nin kuruluşunda yer almış, âdeta devletin omurgasını oluşturmuş Kızılbaş Türk boylarının saraydaki egemenlik mücadeleleri sırasında yaşanan travmatik olaylar ve iç savaşlar canlı bir şekilde tasvir edilmiştir. Yazar kendisi de koyu bir Şia’dır, hâliyle bütün siyasi olayları da doğal olarak bu bakışla değerlendirmektedir.
Ayrıca kitapta Safevîlerin özellikle baş düşman olarak gördükleri Osmanlılar hakkında çok kıymetli bilgiler vardır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Şehzadesi Bayezid’in saltanat kavgasına girişip soluğu İran’da alması, Safevî sarayında geçirdiği sürede yaşanan olaylar, nihayetinde Osmanlı elçilerine teslimi ve dört oğluyla birlikte idamıyla sonuçlanan olaylar anlatılır.
Bir tarikat iken zamanla şeyhlikten şahlığa, Sünnîlikten Şiîliğe dönüştüler. Yaklaşık iki yüz elli yıllık bir siyasi varlığa sahip oldular. On İki İmam Şiîliğini kendilerine rehber edindiler. Bütün İran’ı kendileri gibi dönüştürdüler. Etraflarındaki Sünnî devletler Osmanlılar, Babürlüler, Şeybanîler ve Şirvanşahlara karşı büyük savaşlar yaptılar. Yendiler yenildiler, ama asla pes etmediler. İşte bu kitapta Safevîlerin 1501-1569 yılları arasındaki siyasi, dinî, sosyal ve kültürel olaylar anlatılmaktadır.
Eserin müellifi Abdi Beğ Şirazî kitapta anlatılan olayların ya bizzat görgü tanığı olmuş yahut birinci ağızdan dinleme fırsatı yakalamıştır. Bu durum eserin kıymetini daha da artırmaktadır. Kitapta Anadolu’dan İran’a gitmiş, Safevî Devleti’nin kuruluşunda yer almış, âdeta devletin omurgasını oluşturmuş Kızılbaş Türk boylarının saraydaki egemenlik mücadeleleri sırasında yaşanan travmatik olaylar ve iç savaşlar canlı bir şekilde tasvir edilmiştir. Yazar kendisi de koyu bir Şia’dır, hâliyle bütün siyasi olayları da doğal olarak bu bakışla değerlendirmektedir.
Ayrıca kitapta Safevîlerin özellikle baş düşman olarak gördükleri Osmanlılar hakkında çok kıymetli bilgiler vardır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Şehzadesi Bayezid’in saltanat kavgasına girişip soluğu İran’da alması, Safevî sarayında geçirdiği sürede yaşanan olaylar, nihayetinde Osmanlı elçilerine teslimi ve dört oğluyla birlikte idamıyla sonuçlanan olaylar anlatılır.