Osmanlı Devleti’nin ilk özgün tarih kaynaklarından biri olan bu Tevârîh-i Âl-i Osmân, bir Anonim tarih derleyicisi olan Muhyiddîn Mehmed b. Alâeddîn Ali el-Cemâlî tarafından derlenmiştir. Tevârîh-i Âl-i Osmânlar, nüvesi II. Murad (1421-1451) devrinde oluşan ve II. Bâyezîd (1481-1512) devrinde yazılmaya başlanan ilk devir Osmanlı kronikleridir. Osmanlı devlet geleneğinin şekillenmeye başladığı XV. yüzyılın ilk yarısında, halk üzerinde hayranlık uyandırmaya başlayan Osmanlı hanedan üyelerinin geçmişini öğrenmek amacıyla kaleme alınmışlardır. Bu kronikler, halkın tarih dinleme ihtiyacını gidermek amacıyla, ulema tarihçiliğinin dışında, halk için yazılmış popüler eserlerdir. Devletin kuruluşundan, XVI. yüzyılın ortalarına kadar, yaklaşık iki buçuk yüzyıllık bir dönemi içermektedir. Muhyiddîn Mehmed Cemâlî’nin derlediği bu Tevârîh-i Âl-i Osmân, Avrupa’da Osmanlı tarihi konusunda bilinen ilk eserlerden biri olup, ilk defa XVI. asrın sonlarında Almanca ve Latinceye çevrilmiştir.
Osmanlı tarihinin ilk dönem kaynaklarından biri olan bu kıymetli eseri, Osmanlı tarihine ilgi duyan akademisyen, öğrenci ve her seviyeden okuyucunun hizmetine sunmaktan mutluluk duyduğumuzu ifade etmek isterim.
Osmanlı Devleti’nin ilk özgün tarih kaynaklarından biri olan bu Tevârîh-i Âl-i Osmân, bir Anonim tarih derleyicisi olan Muhyiddîn Mehmed b. Alâeddîn Ali el-Cemâlî tarafından derlenmiştir. Tevârîh-i Âl-i Osmânlar, nüvesi II. Murad (1421-1451) devrinde oluşan ve II. Bâyezîd (1481-1512) devrinde yazılmaya başlanan ilk devir Osmanlı kronikleridir. Osmanlı devlet geleneğinin şekillenmeye başladığı XV. yüzyılın ilk yarısında, halk üzerinde hayranlık uyandırmaya başlayan Osmanlı hanedan üyelerinin geçmişini öğrenmek amacıyla kaleme alınmışlardır. Bu kronikler, halkın tarih dinleme ihtiyacını gidermek amacıyla, ulema tarihçiliğinin dışında, halk için yazılmış popüler eserlerdir. Devletin kuruluşundan, XVI. yüzyılın ortalarına kadar, yaklaşık iki buçuk yüzyıllık bir dönemi içermektedir. Muhyiddîn Mehmed Cemâlî’nin derlediği bu Tevârîh-i Âl-i Osmân, Avrupa’da Osmanlı tarihi konusunda bilinen ilk eserlerden biri olup, ilk defa XVI. asrın sonlarında Almanca ve Latinceye çevrilmiştir.
Osmanlı tarihinin ilk dönem kaynaklarından biri olan bu kıymetli eseri, Osmanlı tarihine ilgi duyan akademisyen, öğrenci ve her seviyeden okuyucunun hizmetine sunmaktan mutluluk duyduğumuzu ifade etmek isterim.