Genç bir Fin olan Mikael Karvajalka'nın, namıdiğer Seyyah'ın, 16. yüzyıl Avrupa'sında geçen heyecanlı serüvenleri bir hac yolculuğuyla başlar. Hür bir Hıristiyan olarak çıktığı bu yolculuğun sonunda Mikael, Müslüman bir köle, yeni adıyla Michael el Hekim'dir artık. Kaderin kendisine akıl almaz oyunlar oynadığı bu yeni hayatında biraz talihin biraz da kıvrak zekâsının yardımıyla kısa sürede Piri Reis'ten Mimar Sinan'a, İbrahim Paşa'dan Kanuni'ye, Hürrem Sultan'a kadar Osmanlı tarihinin en bildik şahsiyetlerinin en yakınındaki isimlerden biri olur. Kâh Venedik kapılarına dayanır kâh Bağdat çöllerine düşer; rüzgâr nereye savurursa dolaşıp durur. O, Osmanlı'nın bu en şaşaalı döneminde oynanan tehlikeli iktidar oyunlarının, saray içi çekişmelerin vazgeçilmez aktörlerinden biridir artık.
Başta kendi ülkesi Finlandiya olmak üzere tüm dünyada haklı bir üne sahip olan yazarın eserleri otuza yakın dile çevrilmiştir.
Genç bir Fin olan Mikael Karvajalka'nın, namıdiğer Seyyah'ın, 16. yüzyıl Avrupa'sında geçen heyecanlı serüvenleri bir hac yolculuğuyla başlar. Hür bir Hıristiyan olarak çıktığı bu yolculuğun sonunda Mikael, Müslüman bir köle, yeni adıyla Michael el Hekim'dir artık. Kaderin kendisine akıl almaz oyunlar oynadığı bu yeni hayatında biraz talihin biraz da kıvrak zekâsının yardımıyla kısa sürede Piri Reis'ten Mimar Sinan'a, İbrahim Paşa'dan Kanuni'ye, Hürrem Sultan'a kadar Osmanlı tarihinin en bildik şahsiyetlerinin en yakınındaki isimlerden biri olur. Kâh Venedik kapılarına dayanır kâh Bağdat çöllerine düşer; rüzgâr nereye savurursa dolaşıp durur. O, Osmanlı'nın bu en şaşaalı döneminde oynanan tehlikeli iktidar oyunlarının, saray içi çekişmelerin vazgeçilmez aktörlerinden biridir artık.
Başta kendi ülkesi Finlandiya olmak üzere tüm dünyada haklı bir üne sahip olan yazarın eserleri otuza yakın dile çevrilmiştir.