Kısa öykünün birçok tanımı yapılmıştır ve her zaman yapılmaktadır, yapılmaya çalışılmaktadır. Wells, kısa öyküyü, yarım saat içinde okunabilen kısa bir kurmaca metin olarak tanımlamıştır. Kimi zaman kısa öykünün babası olarak anılan Poe, "tüm kompozisyon içinde, gerek doğrudan, gerek dolaylı biçimde, daha önceden tasarlanmış tek bir sözcük bile bulunmamalıdır," diye belirtmiştir. Çehov'un görüşüne göre de, bir öykünün başlangıcı ya da sonu olmamalıydı.
Fakat yazarlara hep şu anımsatmada bulunmuştu: Eğer öykünün başında, duvara asılı bir silahtan söz edilmişse, bu silah eninde sonunda patlatılmalıydı.
Kısa öykünün birçok tanımı yapılmıştır ve her zaman yapılmaktadır, yapılmaya çalışılmaktadır. Wells, kısa öyküyü, yarım saat içinde okunabilen kısa bir kurmaca metin olarak tanımlamıştır. Kimi zaman kısa öykünün babası olarak anılan Poe, "tüm kompozisyon içinde, gerek doğrudan, gerek dolaylı biçimde, daha önceden tasarlanmış tek bir sözcük bile bulunmamalıdır," diye belirtmiştir. Çehov'un görüşüne göre de, bir öykünün başlangıcı ya da sonu olmamalıydı.
Fakat yazarlara hep şu anımsatmada bulunmuştu: Eğer öykünün başında, duvara asılı bir silahtan söz edilmişse, bu silah eninde sonunda patlatılmalıydı.